Kolloidal Gümüş Suyu Faydaları

Son yıllarda eski popülerliğini tekrar kazanan gümüş suyu, alternatif terapi yöntemleri arasında gösterilmektedir. Bunun dışında fiziksel ve psikolojik olarak sağladığı etkilerle beraber, enfeksiyonlar için de önemli terapi yöntemleri arasındaki yerini alıyor.

Modern tıp antibiyotikleri geliştirilmeden önce, kolloidal gümüş çeşitli enfeksiyonlar ve hastalıklara karşı destekleyici bir alternatif olarak kullanılmıştır. Kolloidal gümüş suyu kullanımı son yıllarda bakteriyel, viral ve fungal enfeksiyonları tedavi etmek için diğer tıbbi yöntemlere destekleyici rol üstlenerek popülerlik ve canlanma yaşamaya başlamıştır. Kolloidal gümüş suyu hakkında merak edilenleri sizin için araştırdık.

Tarihte Gümüş

Gümüş antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikleri ile geniş spektrumlu bir antimikrobiyal madde olarak yüzyıllardır birden fazla alanda güvenle kullanılmaktadır.

Gümüş 2000 yıldan fazla süredir hem tıbbi uygulamalarda hem de sağlık sektöründe önemli bir role sahip olmuştur.

Antik dönemde bağışıklık fonksiyonlarını güçlü tutmak için sıkça gümüş kullanılmıştır. Tarihte gümüşün güçlü bir antimikrobik özelliklere sahip olmasının keşfedilmesiyle su, süt, sirke gibi sıvıların oda sıcaklığında raf ömürlerinin uzatılması için içlerine gümüş paralar atılarak muhafaza edilmiştir.

Orta Çağlarda, varlıklı ailelerde yeni doğan bebeklere gümüş kaşıklar hediye edilirdi. Gümüşün mikrop karşıtı ve arındırıcı özelliklerinden faydalanılırdı.

Gümüşün, su dezenfeksiyon işlemlerinde, yanık tedavisinde ve kronik ülserin tedavi edilmesinde kullanımının milattan önce 1000’li yıllara kadar uzadığı bilinmektedir.

1800’lü yıllarda gümüş göz damlası olarak kullanılmış, daha sonraki dönemde penisilinin bulunmasıyla beraber gümüş kullanımının azalmıştır. Fakat 1960’lı yıllarda %0.5’lik Gümüş-Nitrat çözeltisinin yanık tedavisinde yeniden yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamıştır.

1968 yılında Gümüş-Nitrat Sülfonomid ile kombine edilerek, Gümüş Sülfadiazin kombinasyonundan elde edilen kremin birden çok mikroorganizmaya karşı etkili olduğu ve yanık tedavilerinde oldukça etkili olduğu bulunmuştur.

1960’lı yılların ortalarında Johnson Uzay Merkezi, Apollo Uzay Mekiğinde kullanılmak üzere içme suyuna gümüş iyonları bırakarak bakterilerden arındıran bir formül geliştirdi. 2015 yılında NASA Uluslararası Uzay İstasyonu’na gümüş bazlı su arıtma sisteminin kurulmasına onay verdi.

Günümüzde, insanların hijyen ve sıhhi konularda doğal içeriklere yönlenmesiyle gümüş tekrar odak noktası haline gelmiştir.

Medikal, kozmetik, farmakoloji, kişisel bakım ve genel temizlik gibi birçok farklı alanda gümüş içerikli ürünler kullanılmaktadır.

Kolloidal Gümüş Suyu Nedir?

Kolloidal gümüş gözle görünemeyecek kadar küçük gümüş parçacıklarıdır. Kolloidal gümüş, gümüş partikülleri ve suyun kolloide edilmesi ile elde edilmektedir. Elektrik akımı ile gümüş su içerisinde çözündürülerek, su ve gümüş birbirine bağlanmaktadır. Kolloidal gümüş nano teknoloji ile üretilmektedir. Kolloidal gümüş hücreye girdiğinde normal DNA’yı pozitif bilerek onu ellemeden, DNA’da bir patojen, bakteri, virüs, mantar varsa, bu hücrelerde bunlara savaş açarak yok eder. Hücre öldükten sonra oradan çıkar ve diğer hücreye girer yani devamlılığı vardır.

Kolloidal Gümüş son yıllarda alternatif tedavilerin öne çıkmasıyla tekrar kullanılmaya başlanmıştır. Vücudu nemlendirirken, cildin üzerindeki patojenlere zarar verip onları yok eder. Fakat bu sırada cildin doğal florasına zarar vermez. Antibiyotikler gibi baskılayıcı özelliği yoktur.

Kolloidal gümüş suyu antibakteriyel, anti-viral ve anti-fungal etkiye sahiptir.

Örneğin, cildin en üst katmanında yaşayan bir mantarın sebep olduğu rahatsızlıkta cilt yüzeyinde pul pul olan yuvarlak katmanlar gözükebilir. Kolloidal gümüş suyu güçlü bir anti-fungal olduğu için bu dokuyu düzeltme özelliği taşır.

Kolloidal gümüş suyu, sedef hastalığı, sivilce ve egzama gibi birçok deri rahatsızlıklarına da destekleyici fayda sağlar. Kaşıntı ve ciltte oluşan tahrişi en aza indirir. Yanıklarda doku hasarını onarmayı destekler.

Aynı zamanda bakteriyel ve bu gibi viral enfeksiyonlar karşısında oldukça güçlü bir savunma mekanizması oluşturduğu biliniyor. Bazı araştırmalara göre gümüş parçacıkları, sağlıklı hücrelere zarar vermeden mantar, bakteri ve virüslerin yayılmasını engeller.

Anti-viral etkisiyle, zona ve siğiller için etkili bir tedavi desteği sunmaktadır.

Anti-inflamatuardır. Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) araştırmacıları, kolloidal gümüş kullanılan iltihaplı bir cildin, 72 saatlik süreç içinde normal deri konumuna dönmeye başladığını tespit etmiştir.

Enfeksiyon ile bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda modern tıptan önce kullanılan en önemli yöntemler arasında yer almaktadır.

Kolloidal Gümüş Suyu Ne İşe Yarar?

Antibiyotikler zamanla enfeksiyonla mücadele etme yeteneklerini kaybederler. Kolloidal gümüş suyunun faydaları arasında, enfeksiyonla savaşmak için bağışıklık sistemini güçlendirmek de yer almaktadır.

• Bakteriyel, fungal ve viral enfeksiyonların tedavisinde destek amaçlı kullanılabilir.
• Kaşıntı ve tahrişi azaltmaya yardımcı olur.
• Birbirinden farklı enfeksiyonlar ile savaşmak için bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Mikroplardan arınmak amaçlı dezenfektan olarak değerlendirilebilir.
• Ağır olmayan yaraların daha hızlı iyileşmesine destek olur.
• Kolloidal gümüş suyu daha çok anti bakteriyel ve antiseptik etkisi ile bilinmektedir. Özellikle hücre zarına zarar veren bazı mikroplara ve dış etkenlere karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturur.
• Sivilce, akne gibi cilt rahatsızlıklarının tedavisinde destekleyici rol üstlenir.
• Kolloidal gümüş suyu, sedef hastalığı, sivilce ve egzama gibi birçok deri rahatsızlıklarına da destekleyici fayda sağlar.

Kolloidal Gümüş Suyu Yararları Nelerdir?

Kolloidal gümüş suyu vücutta ağır olmayan herhangi bir yara kısmına dışarıdan sürülerek iyileşme sürecini desteklemektedir. Antibakteriyel ve antiseptik özellikleri olduğu için, vücudu dış etkenlere karşı koruma noktasında oldukça etkilidir.

Kaşıntıyı ve tahrişi azaltır

Kızarıklıklara ve kaşınan bölgeye gümüş suyu uygulamak o bölgedeki tahrişin ve kaşıntının azalmasına yardımcı olur. Özellikle egzama, sedef, atopik dermatit ve güneş yanıklarına uygulamak o bölgenin hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlar.

Dezenfektan olarak kullanılır

Tüm yüzeylere sürülerek mikroplardan arınmak için kullanılabilir.

Yaraları iyileştirir

Ağır olmayan yaraların çabuk bir şekilde iyileşmesini sağlar.

 

Daha detaylı bilgi almak ve ürünlerimizi incelemek için ilgili sayfamızı buradan ziyaret edebilirsiniz.